Obezite ile Gelişen Sağlık Sorunları

Kilo fazlalığı ve obezite ile ilgili olan en büyük sağlık sorunları şunlar:
• Tip 2 diyabet
• Kalp damar hastalıkları ve hipertansiyon
• Solunum sistemi hastalıkları (uyku apnesi sendromu)
• Bazı kanser türleri
• Osteoartrit
• Psikolojik sorunlar
• Yaşam kalitesinde düşme

Riskin derecesi, vücut yağ miktarının dağılımı, yetişkinlikte kilo alma düzeyi ve fiziksel aktivite yetersizliğinden etkilenir. Bu sorunların çoğu düzenli kilo verme ve fiziksel aktivitenin artırılmasıyla iyileştirilebilir.
obezite ve sağlık sorunları

Tip 2 diyabet

Obeziteyle en çok bağlantısı olan hastalık, Tip 2 diyabet (genelde yetişkinlikte ortaya çıkan ve kilo fazlalığı ile bağlantılı diyabet tipi) veya insüline bağlı olmayan diabetes mellitustur. Kilo fazlalığı ne kadar yüksekse Tip 2 Diyabete yakalanma riski de artar. Obez olan kadınlar, sağlıklı kadınlara kıyasla 12 kat daha fazla Tip 2 diyabete yakalanma riski taşırlar. Risk; özellikle ailesinde diyabet geçmişi olanlarda Beden Kitle İndeksi’nin de artmasıyla yükselir, kilo vermeyle azalır.
 

Kalp Damar Hastalıkları ve Hipertansiyon

Kalp damar hastalıkları (KDH) arasında koroner kalp hastalıkları (KKH), inme ve periferik vasküler hastalıklar bulunur. Sanayileşmiş ülkelerin çoğunda, erkek ve kadın ölümlerinin büyük bir kısmından (yaklaşık üçte biri) sorumlu olan bu hastalıklar, gelişmekte olan ülkelerde de büyük bir ivme kazanıyor.

Obezite hipertansiyon ve yüksek kolesterol de dahil, birçok kalp damar hastalığı riskini artırır. Kadınlarda obezite, yaş ve tansiyondan sonra, kalp damar hastalıklarının tahmin edilmesinde en güçlü üçüncü faktördür.
 

Obez bir kadının kalp krizi riski aynı yaştaki zayıf bir kadına göre yaklaşık üç kat fazladır

Obez kişiler, kanda yüksek trigliseritler (kandaki yağ), düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterol ("kötü kolesterol"-LDL) ve daha az yüksek yoğunluklu lipoprotein kolesterole ("iyi kolesterol"-HDL) sahip olmaya eğilimlidir. Böyle bir metabolizma profili yağın yüksek oranda göbek çevresinde yoğunlaştığı kişilerde koroner kalp hastalıkları riskinin artmasıyla ilişkilendirilir. Kilo kaybı ile trigliseritlerin seviyesinde belirgin oranda iyileşme sağlanır.
 

10 kg'lik ağırlık azalması, LDL kolesterol seviyelerinde %15 azalma ve HDL kolesterolde %8 artış sağlayabilir

Hipertansiyon (yüksek tansiyon) ile obezite arasındaki ilişkinin kanıtlanmış olmasının yanı sıra, obeziteden kaynaklanan hipertansiyonun Batı nüfusundaki oranı %30-65 olarak tahmin ediliyor. Tansiyon Beden Kitle İndeksi’nin artmasıyla yükselir.
 

Her 10 kg'lik ağırlık artışında tansiyon, 2-3 mmHg yükselir. Buna karşılık kilo kaybı, tansiyonda düşüş sağlar ve genellikle vücut ağırlığının %1 azalması tansiyonu 1-2 mmHg düşürür.

Fazla kilolu kişilerde hipertansiyonun görülme sıklığı fazla kilolu olmayanlara oranla yaklaşık üç kat fazladır.

20-44 yaş arası fazla kilolu bireylerin hipertansiyon riski fazla kilolu olmayan bireylere kıyasla yaklaşık altı kat daha yüksektir.
 

Kanser

Obezite ve kanser arasındaki bağlantı daha az ilişkilendirilmiş olsa da, bazı araştırmalar fazla kilo ile özellikle hormona bağlı kanser türleri ve sindirim sistemi kanserleri gibi belirli kanser vakaları arasında bağlantı olduğunu tespit ediyor.
 

Obez kadınlarda göğüs, yumurtalık ve rahim ağzı kanseri ile endromatriyal kanserin arttığı kanıtlanırken, erkeklerde prostat kanseri ve rektal kanser riskinin arttığına dair bazı kanıtlar bulunmuştur. En belirgin ilişki, obezitenin hem erkek hem de kadınlarda riski neredeyse üç kat arttırdığı kolon kanserinde gözleniyor.

Osteoartrit

Diz gibi ağırlık taşıyan eklemlerdeki dejeneratif hastalıklar, obezitenin yaygın komplikasyonları arasında yer alır. Bunun nedeni olarak genellikle eklemlerdeki aşırı ağırlıktan kaynaklanan mekanik hasar olduğu düşünülüyor. Ayrıca obez kişilerde bel ağrıları da yaygın şekilde görülüyor.
 

Psikolojik Etkenler

Obezite birçok Avrupa ülkesinde, hem istenmeyen vücut görüntüsü, hem de karakter zaafı olarak düşünüldüğü için, son derece kınanan bir durumdur. Hatta altı yaşındaki çocuklar bile obez çocukları "tembel, aptal, yalancı ve hilekar" olarak algılıyorlar.

Obez insanlar bu ayrımcılıkla baş etmek zorunda bırakılıyor. ABD'deki bir araştırma fazla kilolu genç kadınların, fazla kilolu olmayan veya kronik sağlık problemleri olan kadınlara oranla önemli ölçüde daha az para kazandığını gösteriyor.

Kompulsif (önlenemeyen bir dürtüyle yapılan) aşırı yeme de obez insanlar arasında daha sık görülüyor. Bu yeme bozukluğuna sahip birçok kişinin geçmişinde hem aşırı yeme ve içme, hem de ağırlık dalgalanmaları bulunuyor.

Kaynaklar:
• Lean, M.E.J., Pathophysiology of obesity. Proceedings of the Nutrition Society, 2000. 59(3): p. 331-336.
• Parillo, M. and G. Riccardi, Diet composition and the risk of Type 2 diabetes: epidemiilogical and clinical evidence. British Journal of Nutrition, 2004. In press.
• Hubert, H.B., et al., Obesity as an independent risk factor for cardiovascular disease: a 26-year follow-up of participants in the Framingham Heart Study. Circulation, 1983. 67: p. 968-977.
• Dattilo, A.M. and P.M. Kris-Etherton, Effects of weight reduction on blood lipids and lipoproteins: a meta analysis. American Journal of Clinical Nutrition, 1992. 56: p. 320-328.
• Seidell, J.C., et al., Overweight and chronic illness - a retrospective cohort study, with follow-up of 6-17 years, in men and women initially 20-50 years of age. Journal of Chronic Diseases, 1986. 39: p. 585-593.
• Wadden, T.A. and A.J. Stunkard, Social and psychological consequences of obesity. Annals of Internal Medecine, 1985. 103: p. 1062-1067.
• Gortmaker, S.L., et al., Social and economic consequences of overweight in adolescence and young adulthood. New England Journal of Medicine, 1993. 329: p. 1008-1012.
• Spitzer, R.L., et al., Binge eating disorder: a multisite field trial of the diagnostic criteria. International Journal of Eating Disorders, 1992. 11: p. 191-203.
• Levy, E., et al., The economic costs of obesity: the French situation. International Journal of Obesity, 1995. 19: p. 788-792.
EUFIC REVIEW’den yararlanılmıştır.

Günün Sağlık Bilgisi: Chia tohumu bir efsaneden mi ibaret?

8 ay önce

Günün Sağlık Bilgisi: Chia tohumu bir efsaneden mi ibaret?

Okumak için tıklayınız!

Yaz Sıcaklarında Sağlığınızı Korumanın Yolları

3 ay önce

Yaz Sıcaklarında Sağlığınızı Korumanın Yolları

Okumak için tıklayınız!

Kahve Bağırsakların Dostu mu Düşmanı mı?

8 ay önce

Kahve Bağırsakların Dostu mu Düşmanı mı?

Okumak için tıklayınız!

Mikro Besinler Sağlığımız Üzerinde Ne Kadar Etkili?

bir ay önce

Mikro Besinler Sağlığımız Üzerinde Ne Kadar Etkili?

Okumak için tıklayınız!

Popüler Düşük Karbonhidratlı Diyetler Arasındaki Farklar Nelerdir?

3 ay önce

Popüler Düşük Karbonhidratlı Diyetler Arasındaki Farklar Nelerdir?

Okumak için tıklayınız!

Sahur Yapmadan Oruç Tutmak Mümkün Mü?

9 ay önce

Sahur Yapmadan Oruç Tutmak Mümkün Mü?

Okumak için tıklayınız!

İLETİŞİM FORMU

Yıldız (*) ile işaretli alanların doldurulması zorunludur.

Lütfen doğrulamayı işaretleyiniz.
İletişim Adresi
Sabri Ülker Gıda Araştırmaları Enstitüsü Vakfı
Kısıklı Mah. Ferah Cad. No:2/4 Üsküdar/İstanbul
+90 216 524 1548
info@sabriulkervakfi.org
Lütfen bekleyiniz...

Formunuz Başarıyla Bize Ulaştı!

Bizimle İletişime geçtiğiniz için teşekkür ederiz.

BÜLTEN ÜYELİĞİ

Yıldız (*) ile işaretli alanların doldurulması zorunludur.

Lütfen doğrulamayı işaretleyiniz.
Lütfen doğrulamayı işaretleyiniz.
Lütfen bekleyiniz...

Formunuz Başarıyla Bize Ulaştı!