Karaciğer yağlanması dünyada ve ülkemizde yaygın görülen bir sorun. Ülkemizde yaklaşık her 4 kişiden 1’i yağlı karaciğer hastası. Peki yağlı karaciğer hastalığından korunmak için beslenmemizde nelere dikkat etmeliyiz?
Hepatit B ve C gibi karaciğer hastalıkları ile ilaç kullanımı karaciğer yağlanmasına sebep olabilir. Ülkemizde en sık görülen yağlı karaciğer türü ise yanlış beslenme alışkanlıkları ve yetersiz fiziksel aktivite gibi nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan karaciğer yağlanmasıdır. Fazla kilolu, insülin direnci olan veya kan kolesterol düzeyi yüksek veya şeker hastası olan bireylerde karaciğer yağlanması riskinin arttığı da söylenebilir.
Adından da anlaşılacağı gibi, yağlı karaciğer hastalığı, basit bir deyişle karaciğerde normalden fazla bir yağ birikimi demektir. Yağlı karaciğer hastalığı ilerlerse karaciğere zarar verebilir, dikkat edilmediği takdirde siroz ve karaciğer kanserine kadar ilerleyebilir. Yeterli ve dengeli beslenme ile düzenli fiziksel aktiviteyi yaşam tarzı haline getirmek ise yağlı karaciğer hastalığının önlenmesi ve tedavisi için olmazsa olmazdır. Fazla kilolu olan hastaların ideal ağırlıklarına ulaşmaları, ideal ağırlıklarına ulaşırken de kilo kaybının kademeli olmasına dikkat edilmelidir.
• Günlük beslenmenizde tam tahıllara yer verin. Beyaz ekmek ve pirinç gibi tahıl ürünlerini daha seyrek, tam buğday ekmeği, kepekli pirinç, tahıllı makarnalar ve bulgur gibi tahıl ürünlerini ise daha sık tüketebilirsiniz. Bu besinler hem kan şekeri kontrolünüzü sağlayarak çabuk acıkmanızı engelleyecek hem de günlük posa ve B vitaminleri ihtiyacınızı karşılamaya destek olacaktır.
• Günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmeye çalışın. Farklı sebze ve meyveler, içerdikleri farklı besin ögeleri ve antioksidan etki gösteren bileşenlerle sağlığı geliştirmeye destek olduğundan, gün içerisinde tükettiğiniz sebze ve meyveleri çeşitlendirmeye çalışın.
• Doymuş yağ içeriği kırmızı ete göre daha düşük tavuk, hindi, balık gibi beyaz etleri daha sık tüketin. Kırmızı eti haftanın 1-2 günü tercih ederek doymuş yağ ve kolesterol alımınızı kontrol altına alabilirsiniz.
• Posa/liften zengin bitkisel protein kaynağı baklagilleri haftada 2 kez tüketmeye özen gösterin, baklagilleri yemek olarak tercih edebilir, çorbalarınıza ve salatalarınıza da ekleyebilirsiniz.
• Doymamış yağ asidi kaynağı olan sıvı yemeklik yağları tercih edin, doymuş yağları sınırlayın.
• Sakatat, kaymak, krema, mayonez gibi yağ içeriği yüksek besinlerin tüketimini sınırlandırın.
• Yoğurt veya kefir gibi probiyotik besinlere beslenmenizde düzenli olarak yer verebilirsiniz. Probiyotik besinler kolesterol ve kötü huylu kolesterol düzeylerini azaltmaya ve karaciğerde yağ sentezini önlemeye yardımcı olabilir.
• Besinleri kızartmak yerine ızgara, haşlama, buharda pişirme veya fırında pişirme yöntemlerini tercih edin.
• İdeal ağırlığınızı koruyun ve kilo kaybının kademeli olmasına dikkat edin, çünkü vücut ağırlığındaki hızlı değişimler karaciğer yağlanmasını ve hasarını artırabilir.
• Fiziksel aktiviteyi yaşam tarzı haline getirin. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yetişkinlerin haftada en az 2 kez ve toplam en az 150 dakika olacak şekilde hafif ve orta şiddetli egzersiz veya en az 75 dakika olacak şekilde orta veya yüksek şiddette egzersiz yapmalarını öneriyor.
Kaynaklar
• 12 Foods to Help Fatty Liver Reversal, https://www.healthline.com/health/fatty-liver-diet (Kasım, 2018)
• What to eat for a fatty liver, https://www.medicalnewstoday.com/articles/320082.php (Kasım, 2018)
• Gupta V, Mah XJ, Garcia MC ve diğ. Oily fish, coffee and walnuts: Dietary treatment for nonalcoholic fatty liver disease. World J Gastroenterol. 21(37): 10621-10635. 2015
• Chen HL, Tung YT, Tsai CL ve diğ. Kefir improves fatty liver syndrome by inhibiting the lipogenesis pathway in leptin-deficient ob/ob knockout mice. Int J Obes, 38(9):1172-1179. 2014.
• https://www.the-nash-education-program.com/ (Kasım, 2018)
• Güngör H, Türker PF. Non Alkolik Yağlı Karaciğer Hastalığı ve Tıbbi Beslenme. Güncel Gastroenteroloji. 2016;20(3):296-304
• Sullivan S. Implications of Diet on Nonalcoholic Fatty Liver Disease. Curr Opin Gastroenterol. 26(2): 160–164. 2010.
Bizimle İletişime geçtiğiniz için teşekkür ederiz.