Avrupa’da her yıl tahmini olarak ortalama 88 milyon ton gıda israf ediliyor. Ancak gıdalar, kaynakları ve ekonomiyi israf etmemek için alışveriş ve pişirme yöntemlerimizi değiştirerek israfı önleyebilmek mümkün. Peki siz bu yöntemleri uyguluyor musunuz?
Eğer gıdayı zamanında tüketebiliyorsak tamam! Örneğin, “Bir alana bir bedava" gibi kampanyalar bizi ihtiyacımız olandan fazlasını almaya teşvik edebilir, bu da israfı beraberinde getirebilir. Alışveriş listenizi hazırlarken, haftalık bir yemek planı oluşturmak, ihtiyacınız olan miktarları not almak ve ev dışında yeme planınızı da dikkate almak, gıda israfını önlemeye yardımcı olabilir.
Ambalajlı gıdaların üzerinde yer alan “Son Kullanma Tarihi” yiyeceği hangi tarihe kadar yiyebileceğimizi söyler. Yiyecekleri son kullanma tarihinden sonra tüketmek güvenli olmayabilir. Son Kullanma Tarihi, genellikle süt ve süt ürünleri, yumurta, et ve et ürünleri, dondurulmuş gıdalar ve ambalajlı gıdalarda kullanılır. Son Kullanma Tarihi olan gıdalar stoklanmamalı ve son kullanma tarihine kadar tüketilebilecek miktarlarda satın alınmalıdır. "Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi" ise daha esnektir. Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi, kuru fasulye, mercimek gibi kuru gıdalar ile makarna gibi tahılların ambalajlarında yer alır. Bu tür gıdalar, Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi içerisinde güvenle tüketilebilir.
Buzdolabınızda ve kuru gıda dolabındaki yiyecekleri düzenli olarak kontrol ederek, son kullanma tarihleri yaklaşan gıdaları tüketin.
Gıda tüketiminde son alınanın daha sonra tüketilmesine, daha önce aldığınız ürünleri ise öncelikli tüketmeye dikkat edin.
Tazeliğini kaybetmeye başlayan sebzeleri; çorba veya börek yapımında veya sebzeli omlet ile sebzeli makarnalar yaparak değerlendirebilirsiniz.
Son kullanma tarihinden önce tüketemeyeceğiz gıdaları dondurarak saklayabilirsiniz.
Kırmızı et tüketiminin kanser riskini arttırdığına dair görüşler de sıklıkla gündeme gelmektedir. Yapılan araştırmalar kırmızı et tüketimiyle kanser riski arasındaki ilişkinin temel sebebini yanlış pişirme yöntemleri ile ortaya çıkan maddeler ve işlenmiş etlerin yüksek miktarda tüketimi olarak gösteriyor. Dünya Kanser Araştırma Vakfı (WCRF), haftada 500 g pişmiş etin (veya 700 g çiğ ete denk) yeterli ve dengeli bir beslenme düzeninde yer alabileceğini öneriyor. İşlenmiş et tüketilmek isteniyorsa önerilen miktar olmamasına karşın, daha az porsiyonlarda beslenme düzeni içerisinde yer alması ve işlenmiş etlerin mutlaka C ve E vitamini içeren besinlerle birlikte tüketilmesinin önemli olduğu vurgulanıyor.
Yemekleri küçük porsiyonlarda servis edin, yeterli değilse tükettikten sonra biraz daha ekleyebilirsiniz. Böylece tabağa fazla alınan yiyeceğin israfını önlemiş olursunuz.
Ertesi günün öğle yemeğinde, bir gün önce tüketemediğiniz yiyecekleri değerlendirin.
Pişirdiğiniz yemekler fazla ise daha sonra tüketmek üzere dondurun.
Yiyeceklerinizi sokaklardaki dostlarımız olan hayvanlar ile de paylaşabilirsiniz.
Yiyecek ve içecekler hala taze ve güvenli ise, aşağıdaki öneriler bozulmadan tüketmeye yardımcı olabilir.
Ailenize,arkadaşlarınıza veya iş arkadaşlarınıza sorun, belki sizin tüketemediğiniz yiyecekleri, onlarla paylaşabilirsiniz.
Çevrenizde, fazla yiyecekleri kabul edebilecek ve bunları ihtiyaç sahiplerine dağıtabilecek kurumlar olup olmadığını araştırabilirsiniz.
Yemeğe aile ve arkadaşlarınızı davet ederek birlikte tüketebilirsiniz.
Besinlerin artık olarak görülen bazı kısımlarını değerlendirmek mümkün. Örneğin brokoli sapları kesilip pişirilebilir ve brokoli çorbasında değerlendirilebilir.
Eğer besinin artık kısımlarını değerlendirmek mümkün değilse kompost yapımında kullanılabilir. Kompost, bitkisel kaynaklı gıda artıklarının mikroorganizmalar tarafından biyolojik olarak parçalandığı, verimli toprağı besleyen koyu, topraksı, besleyici, zengin bir materyal haline getirilmiş halidir. Kompost, gübreye göre daha ekonomik ve organik bir seçenek olmakla birlikte gıda artıklarının değerlendirilmesine destek olur.
Bizimle İletişime geçtiğiniz için teşekkür ederiz.