Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, genellikle 7 yaşından önce başlayan okul öncesi ve okul çağı çocuklarda görülen, bozulmuş veya azalmış dikkat, hiperaktivite ile karakterize, sosyal ve duygusal gelişimi ile okul başarısını olumsuz yönde etkileyebilen önemli bir sorundur. Ülkemizdeki görülme sıklığının % 4-8 arasında değiştiği ve bunun da yaklaşık 30 kişilik bir sınıfta 2 öğrencinin dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olabileceği anlamına geldiği belirtilmektedir. Hiperaktivite, aşırı hareketlilik anlamına gelmektedir ancak bu terim dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocukların tümünü iyi anlatan bir terim değildir, çünkü hiperaktivite olmadan da dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ortaya çıkabilir. Dolayısıyla hiperaktivitenin eşlik etmediği ancak dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tanısı alan çocuklar olabilmektedir.
Belirtiler genellikle okul öncesi dönemde başlasa da daha ileri dönemlerde de ortaya çıkabilmekte ve bazen yetişkinlikte de devam edebilmektedir. Genellikle de okuma güçlüğü ve/veya yazma sırasında görülen tersten yazılmış harf veya işaretlemelerle dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tanılarına gidilmektedir. Kimi aileler çocuklarının dikkat süresinin çok kısa olmasından, kimileri ise aşırı hareketlilikten şikâyet edebilmektedir. Alışılmışın dışında fiziksel olarak aktif olma olarak tanımlanan hiperaktivite, oturmakta ve sakin kalmakta sorun yaşama, düşünmeden hareket etme gibi dürtüsel davranışlar, dikkat ve odaklanma sorunu, unutkanlık, sırasını beklemekte zorlanma, detayları gözden kaçırma ile kendini gösterir.
Aileler çoğu zaman okul öncesi dönemde dikkatsizlik ve/veya aşırı hareketlilik belirtilerini gözlemler ancak sorunun boyutu genellikle çocuğun yapılandırılmış, kurallı ve kalabalık bir ortam olan okula başlamasından sonra belirginleşir. Öğretmenler çocukların dikkat, ilgi ve davranışları konusunda ortalama bir kanaate sahip oldukları için belirtileri ailelere göre daha çabuk fark edebilirler.
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocukların birinci dereceden akrabalarının %25’inde de dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu görüldüğü bildirilmektedir. Bu veriler, genetik etmenlerin dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu’nun ortaya çıkmasında önemli rol oynadığını düşündürse de dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu’nun nedenleri henüz tam olarak açıklanamamaktadır.
Günümüzde dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tanısına yardımcı olacak herhangi bir laboratuvar testi (kan testleri, idrar testleri, EEG vb.), veya beyin görüntüleme yöntemi (beyin tomografisi, manyetik rezonans görüntüleme vb.) veya psikolojik bir test mevcut değildir. Konusunda uzman hekim, çocuğun davranışlarını inceleyerek, dikkat ve hiperaktivite düzeyini değerlendirerek tanı koymaktadır.
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tedavisinde genellikle davranış, özel eğitim ve ilaç tedavisinden oluşan çok yönlü bir yaklaşım uygulanır. Tedavi ve izlem çocuğun okul ve sosyal başarısında önemli rol oynayabilmektedir. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan pek çok çocuk, ergenlik ve hatta yetişkinliğe bağlı bir takım zorluklarla karşılaşmasına rağmen, doğru destek ve tedaviyle bu dönemleri daha sağlıklı geçirebilir.
Bilişsel gelişim, genetik özellikler ve beslenme ve çevresel etmenlerden etkilenmektedir. Büyüme ve gelişme çağındaki dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocukların beslenme durumu, büyüme hızı ve vücut kompozisyonu sağlıklı çocuklardan farklı olabilir. Özellikle hiperaktivite görülen dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocukların enerji ihtiyacı aynı yaş grubundaki sağlıklı bir çocuktan fazla olabilir. Omega-3 yağ asitleri (balık yağları), proteinler, antioksidan vitaminler, demir, iyot, magnezyum ve çinko gibi besin öğelerinin, bilişsel işlevler ile ilişkili olduğu gösterilmiş olmakla birliktedir. Dikkat eksikliği hiperaktivite eksikliği olan çocuklarda omega-3 yağ asitleri dışında besin takviyeleri pek önerilmemekte hatta ilaç tedavisi söz konusuysa, besin takviyelerinin olası ilaç etkileşimleri nedeniyle çok daha dikkatli olunmalıdır.. Dolayısıyla beslenmeye yönelik temel yaklaşım; çocuğun yaşına ve özelliklerine uygun yeterli ve dengeli beslenmek ve akdeniz tipi bir diyet yaklaşımı olmalıdır.
Amerikan Psikiyatri Birliği (APA), yeterli ve dengeli beslenmenin parçası olan balık ve deniz ürünlerinin içeriğindeki eikosapentaenoik asit (EPA) ve dokosaheksaenoik asit (DHA) gibi omega-3 yağ asitlerinin tüketiminin, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuklar için önemine dikkat çekmiştir.
İnsan organizması beyin gelişimi ve bilişsel işlevler için esansiyel olan omega-3 yağ asitlerini sentezleyemediği için besinlerle almak zorundadır. Somon, uskumru, istavrit, hamsi gibi yağlı balıklar, omega-3 yağ asitlerinin (EPA, DHA) iyi bir kaynağıdır.
APA, beslenme ile yeterli omega-3 alımı için haftada 350 gram (ortalama iki kez) yağlı balıkların tüketimine dikkat çekmektedir. Balık tüketmeyen çocukların da omega-3 yağ asidi ihtiyaçlarının karşılayabilmeleri için uygun omega-3 takviyeleri kullanılabilmektedir ancak çocukların yeterli ve dengeli beslenmelerinde balık tüketiminin sadece omega-3 yağ asitleri açısından değil kaliteli protein, bazı vitamin ve minerallerin diyetle alımı açısından da önemli olduğu hatırlanmalıdır.
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda çinko, demir, magnezyum ve B6 vitamini gibi belirli vitamin ve mineral eksiklikleri görülebildiği bildirilmiştir. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda görülen bu vitamin veya mineraller yetersizliklerinin dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu’nun bir nedeni mi veya sonucu mu olduğuna yönelik kesin bir bilgi yoktur. Büyüme ve gelişme çağındaki dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda, yetersiz beslenmeye bağlı olarak bu vitamin-mineral yetersizlikleri ortaya çıkabilir veya bu yetersizlikler genetik etmenler ile birlikte hastalığın ortaya çıkışında rol oynayabilir. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda yetersizliği görülen bu vitamin ve mineraller için takviye kullanımının, belirtiler üzerinde etkili olabileceğine yönelik veriler ise yetersizdir.
Ailelerin, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu belirtilerini arttırdığını veya şiddetlendirdiğini düşündüğü besinler ve içecekleri gözlemlemeleri, besin günlüğü tutarak kaydetmeleri ve sonrasında hekim ve diyetisyen ile paylaşmaları gerekir. Bu etkiyi yaratan besin veya içeceklerinin tespit edilmesi durumunda, çocuğun beslenmesinden çıkarılarak yeterli ve dengeli beslenmesini sağlayacak bir beslenme program oluşturulmalıdır.
Bazı renklendirici gıda katkı maddeleri ve koruyucular ile çocuklarda hiperaktif davranışlar arasındaki ilişkiyi etkisini irdeleyen çalışmalar olsa da, Gıda ve İlaç İdaresi (FDA), mevcut çalışmaların kanıt düzeyinde olmadığını belirtmiştir. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu’e neden olduğuna dair bir kanıt yoktur. İngiltere Ulusal Sağlık Ve Klinik Mükemmellik Enstitüsü (NICE), 2016 Şubat’ında yayınlanan kılavuzunda, gıda katkı maddeleri ve koruyucuların tamamen çıkarıldığı katı bir diyeti önermemekte, sınırlı tüketimine vurgu yapmaktadır
Genel olarak meyve ve sebzelerden, tam tahıllardan ve zengin, yeterli ve dengeli beslenmenin uygun fiziksel aktivite ile desteklenmesi dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocukların büyümesi, gelişmesi ve tedavisinin desteklenmesine yardımcı olmaktadır.
Kaynaklar:
Harvard Health Publications, Harvard Medical School, Attention deficit/hyperactivity disorder (ADHD) in children http://www.health.harvard.edu/adult-and-child-adhd/attention-deficithyperactivity-disorder-adhd-in-children (Temmuz, 2017)
Harvard Health Publications, Harvard Medical School, Diet and attention deficit hyperactivity disorder http://www.health.harvard.edu/newsletter_article/Diet-and-attention-deficit-hyperactivity-disorder (Temmuz, 2017)
National Institute for Health and Care Excelence (NICE), Attention deficit hyperactivity disorder: diagnosis and management., 41 p. (Clinical guideline; no. 72), 2016
Öner P., Aysev A., Atınoğlu İ., Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Özgül Öğrenme Güçlüğü, http://www.turkpsikiyatri.org/arsiv/adhd-brosur-anababa.pdf (Temmuz, 2017)
Bizimle İletişime geçtiğiniz için teşekkür ederiz.