Beni yalnız bırakın, artık çocuk değilim... Kendi kararlarımı kendim verebilirim... Ben de artık neyin yanlış neyin doğru olduğunu biliyorum... Ben büyüdüm...
Çocuğunuz doğru söylüyor, büyüdü ancak hala sizin biricik yavrunuz. Yetişkin olma yolunda hızlı adımlarla ilerliyor. Yeni alışkanlıklar kazanıyor, kararlarını tek başına almak istiyor, kişilik özelliklerini ve kendini keşfediyor.
Bu yaş dönemi, fiziksel sosyal ve ruhsal yönden büyük bir değişimi de beraberinde getiriyor. 15-18 yaş, yeni davranışların kazanıldığı ve bunların yaşam boyu devam edebilecek alışkanlıklar haline geldiği bir dönem. Bireyin belki de yaşamının sonuna kadar sürdüreceği bu davranışların içinde beslenme alışkanlıkları da yer alıyor ve bu alışkanlıklar yetişkin dönemdeki sağlığın temellerini oluşturuyor. Bu dönemde fiziksel, ruhsal ve sosyal değişimin bir sonucu olarak beslenme sorunları da ortaya çıkabiliyor. Bazı çocuklarda aşırı beslenme ve şişmanlık görülebilirken, bazı çocuklarda ise beslenmeyi reddetme gibi yeme davranış bozuklukları görülebiliyor.
Çocuğunuzun gelecekteki sağlığına yatırım yapmak için yeterli ve dengeli beslenmesi konusunda siz ebeveynler nasıl yardımcı olabilirsiniz? Onunla çatışmadan, doğru beslenme alışkanlıklarını sürdürmesini nasıl destekleyebilirsiniz?
Kemik ve dişlerin gelişimi, boyun uzaması ve büyüme için yeterli miktarda tüketilmelidir. 15-18 yaş grubu çocuklarda, günde 3 porsiyon, örneğin 2 su bardağı süt/yoğurt ile 1 kibrit kutusu kadar peynir tüketilmesi önerilmektedir.
Büyüme, kas ve kemiklerin gelişmesi ile güçlü bir bağışıklık sistemi için et, yumurta ve kurubaklagillerin tüketimi önemlidir. Günde 3-4 köfte porsiyonuna denk gelecek kadar et, her gün bir adet yumurta ile haftada 2 kez balık ve 3-4 kez kurubaklagil tüketimi önerilmektedir.
Sebze ve meyveler vitamin, mineral ve posadan zengindir. Vücudun hastalıklara karşı savunmasında, hücrelerin yenilenmesinde, cilt ve göz sağlığının korunmasında etkilidir. Günde 5-7 porsiyon, farklı renklerde, taze ve pişmiş sebze ve meyve tüketilmesi önerilmektedir.
Erkek çocuklar için günde 7-8 porsiyon, kız çocuklar içinse günde 4-5 porsiyon ekmek ve tahıl tüketimi önerilmektedir. Tam tahıl ürünleri ve tam tahıllı ekmekler tercih edilmelidir.
Günlük yarım veya 1 avuç kadar yağlı tohum tüketilmesi önerilmektedir. Çiğ yani kavrulmamış ve tuzsuz yağlı tohumlar tercih edilebilir. Yağ içerikleri nedeniyle tüketim önerilerine dikkat edilmelidir.
Bu dönemde en yaygın görülen olumsuz beslenme alışkanlıklarından biri öğünlerin atlanmasıdır. Çocuklar özellikle kahvaltı öğününü veya akşam öğününü atlama eğiliminde olabilirler. Ailecek sofrada buluşulduğunda hoşlanmadığı konuları açmak yerine ilgisini çeken konularda sohbet etmeyi deneyerek sizinle birlikte sofrayı ve hazırlanan yiyecekleri paylaşmaktan keyif almasına yardımcı olabilirsiniz.
Hormonal değişimlere bağlı olarak vücut yağ dokusunda artış ve sivilcelenmeler görülebilir. Çocuğunuz bu değişimlerle baş etmek için besin tüketiminde kısıtlamalara gidebilir ve bu da büyüme gelişmesini olumsuz etkileyebilir. Ona, bu fiziki değişimlerin onun gelişiminin doğal bir sonucu olduğunu anlatmalısınız. Vücut ağırlığındaki değişim ve sivilceler konusunda ona destek olabilmek için uygun besinleri tercih etmesi gerektiğini anlatabilir ve siz de besinleri hazırlarken, kızartmalar yerine fırında pişirme, ızgara, haşlama ve buğulama yöntemlerini tercih edebilirsiniz.
Güzellik, yakışıklılık ve çirkinlik olguları bu dönemde ön plandadır. Sağlıklı bir cilt, güçlü kas ve kemikler, sağlam dişler ve parlak saçlar için yeterli ve dengeli beslenmenin önemini anlatın. Sadece anlatmakla da kalmayın besin seçimleriniz ve beslenme düzeniniz ile örnek olun.
Günümüz çocuklarının, ekran, bilgisayar ve tablet karşısında geçirdiği süre oldukça uzadı. Özellikle şehirlerde okula araç ile gidip gelme, okul sonrası kurslar ve güvenlik nedeniyle açık havada vakit geçirme imkânları sınırlı. Çocuklarınızın daha aktif bir yaşam sürmesi, düzenli egzersiz yapabilmesi konusunda sizin örnek olmanıza ve yönlendirmenize ihtiyacı var. Okul takımlarına katılmasına teşvik edebilir veya çeşitli spor kurslarına katılımını sağlayabilirsiniz. Akşamları ailecek yapılan yürüyüşler, hafta sonları piknikler veya doğa yürüyüşleri ile hem iletişiminizi güçlendirebilir hem de daha aktif bir yaşam için birlikte bir adım atabilirsiniz.
Kaynaklar:
Yavuzer H. Çocuk Psikolojisi, 2012. 34.Baskı, Remzi Kitabevi, İstanbul
Baysal A. Beslenme, 2014. 15.Baskı, Hatipoğlu, Ankara
Bizimle İletişime geçtiğiniz için teşekkür ederiz.